Bademcik (Tonsil) ve geniz eti (Adenoid) olarak isimlendirilen dokular vücudun savunma sisteminin önemli öğeleridir ve bağışıklık sistemi hücrelerinden oluşmuşlardır. Bağışıklık sisteminin çalışması için gerekli salgıların (özellikle immünglobülinlerin) ve hücrelerin yapımında rolleri vardır. Küçük bebeklik döneminde anneden geçen bağışıklık salgıları sayesinde bağışıklık sisteminin fazla çalışmasına gerek yoktur, bu nedenle geniz eti ve bademcikler küçüktürler. 2 yaşından itibaren çocuklarda anneden geçen bağışıklık salgılarının görevi biter ve çocuğun kendi bağışıklık sistemi görev yapmaya başlar. Çocuğun kendi bağışıklık sisteminin vücuda giren bakteri, virüs gibi mikroplarla, alerjenlerle, kimyasal ve diğer yabancı maddelerle tanışması ve bunlara karşı bir bağışıklık cevabını oluşturması nedeniyle, çocuklar erişkinlere göre daha sık hasta olurlar. Aynı zamanda bağışıklık sisteminin çok çalışması nedeniyle bu yaşlarda bademcik ve geniz eti büyümeleri de daha sık görülür. Enfeksiyonların ve geniz eti – bademcik büyümelerinin en sık gözlendiği yaş aralığı 3 – 9 yaş arasıdır. 9 yaşından sonra geniz eti ve bademciklerin boyutları küçülmeye başlar ve 12 yaş civarında erişkin yaş boyutuna ulaştığı kabul edilir. Gene bu yaştan sonra enfeksiyon sıklığının da erişkin düzeyine inmiş olacağı kabul edilir.
Geniz etinin büyük olması burundan solunuma engel oluşturur. Ayrıca kulak ve sinüslerin boşalımını bozarak değişik boyutta problemlere yol açarlar. Bu çocuklarda işitme kayıpları, horlama, ağızdan soluma, gece öksürükleri, burun akıntıları gözlenmektedir. Kronik geniz eti iltihapları veya büyümeleri ortodontik bozukluklar, yüz gelişiminde bozukluklar ve konuşma bozukluğuna yol açabilmektedir.
Bademcik ve geniz eti büyümeleri üst solunum yolunu daraltacak boyuta ulaştığında horlama ve apne dediğimiz uykuda nefessiz kalma gibi ciddi sorunlar başlar. Bu durumlarda bir KBB uzmanı ile görüşülmesinde yarar vardır.
Romatizmal ateş olarak bilinen hastalık A grubu beta hemolitik streptokoklara karşı oluşturulan antikorların yol açtığı bir komplikasyondur. Kalp kapakçıklarında bozukluklara yol açabilmektedir.
Bademcikler ve geniz eti hangi durumlarda alınmalıdır?
Bademcik ve geniz eti ameliyatları KBB kliniklerinde sık uygulanmaktadır. İlaç tedavisinden fayda görülmediğinde cerrahi olarak bunların çıkartılmasına baş vurulmaktadır. Bu ameliyata karar vermek için kullanılan iki kriter vardır.
Kesin ameliyatı gerektiren durumlar:
- Üst solunum yolunun bademcik ve geniz eti büyüklüğüne bağlı olarak tıkanması
- Bademcik etrafında apse (Peritonsiller apse)
- Kötü huylu tümör şüphesi
- Çene yapısını bozan geniz eti ve bademcik büyümeleri.
Göreceli kriterlerin en başında sık tekrar eden bademcik enfeksiyonları gelmektedir. Bademcik ameliyatlarının %40’ı bu nedenle yapılmaktadır.
- Son bir yılda 7 defa veya son iki yılda yıl başına 5’er defa veya son üç yılda yıl başına 3’er defa yada daha sık ateşli bademcik iltihaplanması geçirilmesi
- Difteri (Kuş palazı) mikrobu taşıyıcıları
- Kalp kapak bozukluğu olan kişiler.
- Bademcik ve geniz eti iltihaplanmasına bağlı olarak sık orta kulak iltihabı geçirilmesi.
Bu gibi durumlar kronik bademcik iltihaplanması olarak adlandırılır. Çözümünde cerrahi tedavisi önerilir, planlanır.
Bu ameliyatlar hangi yaşta yapılır?
Bademcik ve geniz eti hastalıkları çocuk yaş grubu sorunu olarak bilinmekle birlikte erişkinler için de aynı kurallar geçerlidir. Ameliyata engel oluşturacak herhangi bir ciddi sağlık problemi olmayan erişkinlerde de bademcik ameliyat uygulanmaktadır. Solunumu engelleyen geniz et ve bademcikler yaş sınırı olmaksızın alınmaktadır. Sık tekrarlayan enfeksiyonlar nedeniyle planlanan ameliyatların 4 yaşından sonra yapılması tercih edilir. Üst yaş sınırı yoktur ancak genel olarak ileri yaşlarda bu hastalıkların görülme oranı düşüktür ve çoğu zaman basit çözümler tercih edilmektedir.
Bademcik ameliyatı riskli midir?
Bademcik ameliyatları riski oldukça düşük orandadır. İstatistiklerde 14.000 ameliyattan birinde anesteziye veya cerrahiye bağlı ciddi komplikasyon bildirilmektedir. Ameliyat sonrası ciddi kanama 5/1000 (binde 5) gibi düşük oran bir oranda görülmektedir.
Bademcik ameliyatından sonra vücudun savunma sistemi ile ilgili bir çok bilimsel çalışma yapılmış ancak net bir sonuç elde edilmemiştir. Bademcikleri alınmış insanlarda yapılan laboratuvar testlerinde, bazı kan değerlerinin değiştiği saptanmıştır ancak bugüne kadar bağışıklık sisteminde zayıflama olduğunu gösteren bir veriye rastlanmamıştır. Bademcik ameliyatından sonra daha kolay farenjit olunduğu veya enfeksiyonun alt solunum yollarına daha kolay yayıldığı yolunda bir inanış vardır. Bademciği alınmış yada alınmamış insanlarda farenjit görülme oranı aynı sıklıktadır. Bademciklerin alınması farenjit olma oranını artırmamaktadır. Aynı zamanda bademciği olan ve olmayan insanlarda alt solunum yolu enfeksiyonları aynı sıklıkta görülmektedir.